Hipergami ve Modern İlişkilere Etkisi

Hipergami: Kadının statü olarak yüksek erkeğe yönelmesi

Hipergami, bireylerin genellikle kendilerinden daha yüksek bir sosyal, ekonomik veya kültürel statüye sahip bir eşle ilişki kurmayı tercih ettiği bir evlilik veya ilişki modelini ifade eder. Hipergami, tarih boyunca toplumların sosyal yapısında önemli bir rol oynamış ve günümüzde de çeşitli şekillerde varlığını sürdürmektedir.

Hipergaminin Tarihsel Kökleri

Hipergami, tarih boyunca farklı toplumlarda farklı şekillerde ortaya çıkmıştır. Özellikle geleneksel toplumlarda, kadınların sosyal statüsünü yükseltmenin bir yolu olarak görülmüştür. Bunun başlıca nedenleri şunlardır:

Ekonomik Güvence: Geçmişte kadınlar, ekonomik olarak erkeklere daha bağımlıydı. Daha varlıklı veya yüksek statüde bir erkekle evlenmek, kadınlara ve ailelerine ekonomik güvence sağlıyordu.

Sosyal Hiyerarşi: Kast sistemi gibi katı sınıf yapısına sahip toplumlarda, hipergami, bir kadının ailesinin statüsünü yükseltmek için stratejik bir araç olarak kullanılıyordu.

Güç ve İttifaklar: Kraliyet ailesi gibi elit gruplar arasında evlilikler, siyasi güç kazanmak ve aileler arasında ittifak kurmak için hipergamik stratejilerle yapılırdı.

Örneğin, Hindistan’da kasta dayalı hipergami uzun yıllar boyunca yaygındı. Benzer şekilde, Orta Çağ Avrupa’sında aristokrat aileler, zengin veya güçlü ailelerden eş seçerek statülerini korumaya çalışırdı.

Hipergami ve Evrimsel Psikoloji

Hipergami, evrimsel psikoloji çerçevesinde de incelenmiştir. Bu perspektif, bireylerin eş seçimi stratejilerinin biyolojik hayatta kalma ve üreme başarılarıyla ilişkili olduğunu öne sürer.

Kadınlar: Evrimsel teorilere göre, kadınlar genellikle daha fazla kaynak sağlayabilecek, güçlü veya yüksek statüde bir eş ararlar. Bunun nedeni, çocuk yetiştirme sürecinde ekonomik ve fiziksel destek gereksinimidir.

Erkekler: Erkekler ise genellikle gençlik ve doğurganlık gibi fiziksel özelliklere öncelik verir.

Bu dinamikler, hipergaminin evrimsel kökenlerini açıklamak için kullanılan yaygın teorilerdir. Ancak bu teoriler, kültürel ve bireysel faktörleri tamamen açıklamakta yetersiz kalabilir.

Günümüz Toplumunda Hipergami

Modern toplumlarda hipergaminin etkileri hala görülmektedir, ancak şekli değişmiştir:

Eğitim ve Ekonomi: Kadınların eğitim ve iş gücündeki konumu arttıkça, hipergami daha az belirgin hale gelmiştir. Bununla birlikte, bazı araştırmalar, yüksek eğitimli ve başarılı kadınların hala kendilerinden daha yüksek statüde bir eş arama eğiliminde olduğunu göstermektedir.

Dijital Platformlar: Çevrimiçi tanışma uygulamaları, bireylerin sosyal statüye göre eş seçimini kolaylaştırmıştır. Profillerdeki gelir düzeyi, eğitim ve meslek bilgileri gibi kriterler, hipergamik tercihler üzerinde etkilidir.

Hipergaminin Sosyolojik Yansımaları

Sosyal Sınıf Ayrışması: Hipergami, sosyal sınıflar arasındaki farkları pekiştirebilir. Üst sınıflara yönelik bir eğilim, alt sınıfların daha az seçeneğe sahip olmasına yol açabilir.

Kadınların Güçlenmesi: Günümüzde eğitim ve iş dünyasında kadınların daha güçlü hale gelmesiyle, hipergaminin geleneksel dinamikleri değişmektedir. Eğitimli ve kariyer sahibi kadınlar, kendilerine denk veya üstün statüde partnerler arama eğilimindedir.

Evlilik Piyasası: Hipergami, eş seçimi dinamiklerini etkiler. Örneğin, erkeklerin daha genç kadınlara yönelmesi ve kadınların daha eğitimli veya varlıklı erkeklere öncelik vermesi, evlilik piyasasında dengesizliklere yol açabilir.

Hipergaminin Psikolojik Etkisi

Psikolojik olarak hipergami, güvenlik ve hayatta kalma içgüdüsüne dayanabilir. Evrimsel psikolojiye göre, kadınlar genellikle kendilerini ve potansiyel çocuklarını daha iyi koruyabilecek güçlü ve başarılı partnerler arar. Erkekler ise daha çok fiziksel çekicilik ve gençlik gibi biyolojik işaretlere odaklanabilir.

Ancak modern toplumda bu dinamikler değişiklik gösterebilir. Özellikle ekonomik bağımsızlık kazanan kadınlar, partner seçiminde statüden ziyade duygusal uyum ve ortak ilgi alanlarına öncelik verebilmektedir.

Kadınların daha fazla kazandığı veya eğitimli olduğu ilişkilerde, bazı erkeklerin kendilerini rahatsız hissettiği durumlar hipergaminin tersine dönmüş halini(Hipogami) ortaya çıkarabilir.

Hipergaminin Eleştirileri

Hipergami, toplumda farklı açılardan eleştirilmiştir:

Eşitsizlik ve Statü Baskısı: Hipergami, toplumsal cinsiyet rollerini ve ekonomik eşitsizlikleri pekiştirebilir. Kadınların sosyal statülerini yükseltmek için evliliğe bağımlı olması, eşitsizlikleri sürdüren bir faktör olarak eleştirilir.

Kültürel Baskılar: Bazı kültürlerde, bireyler, toplumun statü beklentilerine uymak için hipergamik ilişkiler kurmaya zorlanabilir, bu da bireysel mutluluğu olumsuz etkileyebilir.

Tükenmişlik ve Beklentiler: Kadınların artan eğitim ve kariyer başarısı, kendilerinden daha yüksek statüde eş bulmayı zorlaştırabilir ve bu da “yüksek beklentiler” baskısına yol açabilir.

Günümüz Dünyasından Hipergami Örnekleri

  • Tinder, Bumble gibi uygulamalarda kullanıcılar genellikle eş adaylarının eğitim seviyesi, meslek ve gelir düzeyi gibi kriterlere önem verir. Birçok kişi, kendisinden daha iyi bir ekonomik veya sosyal statüde olan eş adaylarına yönelir.
  • Dünyaca ünlü modellerin kendilerinden daha yüksek net serveti olan iş insanları veya sporcularla evlenmesi, oyuncu kadınların ise film ve dizi yönetmenleri ile evlenmesi bu duruma örnektir.
  • Sosyal medyada popüler hale gelen "sugar daddy" ilişkileri, hipergaminin belirgin bir örneğidir. Genç kadınlar, yaşça büyük ve zengin erkeklerle ilişki kurarak sosyal ve ekonomik statülerini artırmaya çalışır.
  • Instagram gibi platformlarda, kişiler genellikle lüks yaşam tarzlarını sergileyerek yüksek statüye sahip eş adaylarını cezbetmeye çalışır.
  • Kadınların ekonomik olarak daha bağımsız hale gelmesiyle, hipergami eğilimi azalmış gibi görünse de, üst düzey erkeklerin hala "ideal eş adayı" olarak görülmesi bu eğilimin devam ettiğini gösteriyor.

Hipergami, tarih boyunca sosyal hiyerarşi ve bireysel tercihlerin kesişiminde önemli bir rol oynamıştır. Günümüzde eğitim, ekonomi ve teknoloji gibi faktörlerin etkisiyle hipergaminin doğası değişiyor olsa da, sosyal statü ve güç dinamiklerinin ilişkilere olan etkisi devam etmektedir. Ancak modern dünyada bireylerin kendi mutluluğu ve değerlerini önceliklendirmesi, hipergaminin geleneksel rollerinin azalmasını sağlayabilir.

Hipergami üzerine yapılan çalışmalar, bireylerin eş seçiminde bilinçli ya da bilinçsiz şekilde toplumsal yapıların etkisinde kaldığını göstermektedir. Bu da ilişkilerin yalnızca duygusal bağlarla değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel faktörlerle şekillendiğini ortaya koyar.

Hipergami'yi Destekleyici Makaleler:

Cinsel İlişkiye Ne Zaman Girileceğine Kadınlar Karar Verir

Cohen ve Shotland'ın (1996) araştırmasına göre, erkeklerin cinsel ilişkiye başlama zamanı konusundaki düşünceleri ile gerçekte ne zaman başladıkları arasında anlamlı bir ilişki bulunmazken (r = .19), kadınlar için bu korelasyon oldukça yüksek çıkmıştır (r = .88). Bu durum, kadınların cinsellik konusunda daha fazla belirleyici rol oynadığını ve genellikle süreci başlatmadıkları halde seçim gücüne sahip olduklarını göstermektedir. Bu bulgu, Briffault Yasası’nı destekler niteliktedir; yani kadınlar, ilişkiye ne zaman girileceği konusunda beklenenden daha fazla güce sahiptirler. Bunun altında yatan temel sebep, "en az ilgilenen tarafın daha fazla kontrol sahibi olması" prensibidir. İlişkide daha az ihtiyaç duyan taraf, şartları belirleme konusunda daha fazla söz hakkına sahiptir çünkü daha fazla alternatife sahiptir ve bu sayede karşı tarafı ödün vermeye zorlayabilir. Erkeklerin kadınlara oranla daha yüksek cinsel istek duyması ve kadınlara daha fazla ilgi göstermesi nedeniyle, kadınlar genellikle daha fazla seçenek arasından seçim yapma şansına sahip olur. Bu durum, kadınların ilişki seçimlerinde yukarı yönlü tercih yapmalarına (hipergami) yol açar; çünkü ödün vermek, genellikle "aşağı yönlü" bir ilişki kurmak anlamına gelir ve kadınlar bunun yerine statü ve değer açısından daha yüksek seviyede olan partnerleri tercih etme eğiliminde olurlar.


Kadınlar Yüksek Gelirli ve Yüksek Eğitim Seviyeli Erkekleri Tercih Ediyor

OkCupid adlı arkadaşlık sitesi, kadınların erkeklerin gelir düzeyine göre eş tercihlerini inceleyen bir veri analizi yayımladı. Elde edilen bulgular, kadınların özellikle 22 yaşından büyük erkekler için daha yüksek gelire sahip olanları mesajlama olasılıklarının belirgin şekilde arttığını ortaya koydu. Benzer bir eğilim, Çin merkezli bir çevrimiçi arkadaşlık sitesinde de gözlemlendi. Ong ve Wang (2015) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yüksek gelire sahip kadınlar, kendilerinden daha yüksek gelir düzeyine sahip erkek profillerini daha sık ziyaret etmekteydi; ancak erkekler, kadın profillerini incelerken bu tür bir mali kriter gözetmemekteydi.

Benzer bir şekilde, Neyt ve çalışma arkadaşlarının (2018) Tinder platformunda yaptığı araştırmada da kadınların, kendilerinden daha yüksek eğitim seviyesine sahip erkek profillerini beğenme olasılıklarının iki kat daha fazla olduğu; buna karşın, kendilerinden daha düşük eğitim seviyesine sahip erkek profillerini beğenme olasılıklarının ise yarı yarıya azaldığı tespit edildi. Erkekler ise kadınların eğitim durumuna ilişkin herhangi bir belirgin tercih göstermemekteydi. Buss (2019) tarafından yapılan bir başka araştırmada da kadınların gelir seviyesinin, tercih ettikleri ideal eşin gelir düzeyi (r = .31), eğitim durumu (r = .29) ve mesleki statüsü (r = .35) ile anlamlı bir şekilde ilişkili olduğu bulundu. Yani, maddi olarak daha başarılı olan kadınlar, daha yüksek gelire sahip erkekleri tercih etme konusunda, daha düşük gelirli kadınlara kıyasla daha da güçlü bir eğilim göstermekteydi.

Fales ve arkadaşlarının (2016) yaptığı bir araştırma ise bu eğilimi daha da pekiştirdi. Yıllık 95.000 dolardan fazla kazanan kadınların %71’inin, kendi ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarına rağmen, romantik bir partnerin düzenli bir gelire sahip olmasının onlar için hâlâ son derece önemli olduğunu düşündüğünü ortaya koydu. Buna karşın, aynı gelir seviyesindeki erkeklerin yalnızca %14’ü, partnerlerinin gelir düzeyine aynı derecede önem verdiğini belirtti. Bu bulgular, kadınların partner seçiminde finansal güvenceyi ve yüksek statüyü ön planda tuttuğunu, buna karşın erkeklerin partner seçiminde bu faktörleri çok daha az dikkate aldığını göstermektedir.


Kadının Daha Fazla Kazandığı İlişkiler Sürdürülebilir Değil

Bertrand ve arkadaşlarının (2015) 73.654 kişilik geniş bir örneklem üzerinde yaptığı araştırma, evlilik içindeki gelir farklarının nedenlerini ve sonuçlarını inceledi. Bulgular, rastgele seçilen bir kadının rastgele seçilen bir erkekten daha fazla kazanma olasılığı arttıkça evlilik oranlarının düştüğünü gösterdi. Daha önce yapılan araştırmalar, erkeklerin eş seçiminde kadınların eğitim ve gelir seviyesine fazla önem vermediğini ortaya koyduğundan, bu etkinin büyük ölçüde kadınların eşlerinden daha fazla kazanmaktan duyduğu rahatsızlıktan kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Araştırmada, kadınların daha fazla kazanmasının hangi cinsiyet tarafından olumsuz karşılandığına dair doğrudan bir bilgi verilmemesi ise dikkat çekicidir. Bunun yanı sıra, eşinden daha fazla kazanan kadınların ev işlerine daha fazla zaman ayırdığı, bu tür evliliklerde çiftlerin evliliklerinden daha az memnun olduğu ve boşanma ihtimallerinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgular, geleneksel cinsiyet rollerinin evlilik dinamikleri üzerindeki etkisini ve kadınların ekonomik olarak güçlenmesinin ilişkilerde belirli zorluklara yol açabileceğini düşündürmektedir.


Kadınların %58'i Erkeklerin %10'una Yöneliyor

Hinge, Tinder’a benzer şekilde çalışan ancak daha adil ve dengeli bir flört piyasası oluşturmayı amaçlayan bir uygulama olarak tasarlanmıştır. Ancak, burada da kadınların hipergamik eş tercihleri belirgin şekilde gözlemlenmektedir. Kadınların beğenileri oldukça dengesiz bir dağılım göstermekte; en üst %1’lik erkek grubu, tüm kadın beğenilerinin %16,4’ünü alırken, en üst %5’lik dilimdeki erkekler toplam beğenilerin %41,1’ini, en üst %10’luk dilimdeki erkekler ise %58’ini almaktadır. Kadınların beğenilerinin %95,7’si en üst %50’lik erkek grubuna giderken, alt %50’lik dilimdeki erkekler yalnızca %4,3 oranında beğeni almaktadır. Bu da en üst %1’lik erkeklerin, alt %50’lik dilimde yer alan erkeklere kıyasla 190 kat daha fazla beğeni aldığını göstermektedir. Bu durum, kadınların hangi erkekleri çekici bulduğu konusunda güçlü bir fikir birliğine vardığını ve "güzellik görecelidir" anlayışının bu bağlamda pek de geçerli olmadığını göstermektedir. Ayrıca, ortalamanın altında bir erkek için anlamlı sayıda beğeni alma ya da başarılı bir eşleşme elde etme ihtimalinin son derece düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Flört piyasasındaki bu eşitsizlik finansal piyasalarla kıyaslandığında, kadınların flört piyasası Batı Avrupa’nın dengeli ekonomik yapısına benzetilirken, erkeklerinki, Güney Afrika’nın kleptokrasi, apartheid ve sürekli iç çatışmalarla şekillenmiş dengesiz yapısına benzetilmektedir. Bu da flört piyasasının cinsiyetler arasında ne kadar adaletsiz işlediğini gösteren çarpıcı bir örnektir.
Hinge uygulamasındaki kadınların erkek beğenisi dağılımı grafiği
Hinge uygulamasındaki kadınların erkek beğenisi dağılımı grafiği

Kariyer Sahibi Kadınlar Aşağı Statüde Biriyle Olmayı Reddediyor

Lichter, Price ve Swigert’in (2019) araştırması, Amerika’daki evlilik oranlarının düşüşünü açıklamak için bekar kadınların evlilik piyasasında uygun eş bulma konusunda demografik bir sıkıntı yaşayıp yaşamadığını incelemiştir. 2008-2017 yılları arasındaki evlilikleri analiz eden bu çalışma, bekar kadınların tercih ettiği erkeklerin mevcut bekar erkeklerden ortalama %58 daha yüksek gelire sahip olmasını beklediğini, %30 daha fazla istihdam edilme olasılığına sahip olmalarını (90% vs. 70%) ve %19 daha yüksek oranda üniversite diplomasına sahip olmalarını (30% vs. 25%) tercih ettiğini ortaya koymuştur.

Özellikle etnik ve ırksal azınlık gruplarındaki kadınlar, özellikle de siyahi kadınlar, bu konuda en büyük sıkıntıyı yaşamaktadır. Bunun yanı sıra hem düşük hem de yüksek sosyoekonomik statüye sahip bekar kadınlar da benzer zorluklarla karşılaşmaktadır. Araştırma, evlenme potansiyeli taşıyan erkeklerin sayısında büyük bir eksiklik olduğunu ve bu durumun ya kadınların evlenmeden kalmalarına ya da kendileri için ideal olmayan eşlerle evlenmelerine yol açabileceğini öne sürmektedir. Ancak, çalışmanın politik doğruculuk çerçevesinde erkekleri yeterince "uygun" eş sunamamakla suçladığı söylenebilir. Alternatif bir bakış açısıyla, kadınların beklentilerinin gerçekçi olmaması ve hipergamik tercihlerinin üstesinden gelememeleri de bu durumun temel nedenlerinden biri olabilir. Bu da modern evlilik piyasasında kadınların yüksek standartlarının, uygun eş bulma ihtimalini sınırladığına işaret etmektedir.

Meraklısına:

  • Dr. Red Pill - Hipergami
  • Dr. Red Pill - Hipergami V2
  • Buss, D. M. (1989). Mate Preferences in Humans: Evolutionary Hypotheses Tested in 37 Cultures.
  • Buss, D. M. (1989). Sex Differences in Human Mate Preferences: Evolutionary Hypotheses Tested in 37 Cultures. Behavioral and Brain Sciences.
  • Goode, W. J. (1963). World Revolution and Family Patterns.
  • Fiske, S. T. (1992). Social Cognition and Relationship Dynamics.
  • Henrich, N., & Henrich, J. (2007). Why Humans Cooperate: A Cultural and Evolutionary Explanation. Oxford University Press.
  • Goody, J. (1976). Production and Reproduction: A Comparative Study of the Domestic Domain. Cambridge University Press.

Yorum Gönder

1 Yorumlar

Adsız dedi ki…
güzel ve detaylı bir yazı teşekkürler